Antidepresanlar: Genetik analiz sayesinde daha iyi etki

Christiane Fux Hamburg'da gazetecilik ve psikoloji okudu. Deneyimli tıp editörü 2001'den beri akla gelebilecek tüm sağlık konularında dergi makaleleri, haberler ve gerçek metinler yazmaktadır. Christiane Fux,'daki çalışmalarının yanı sıra nesir alanında da faaliyet göstermektedir. İlk suç romanı 2012'de yayınlandı ve aynı zamanda kendi suç oyunlarını yazar, tasarlar ve yayınlar.

Christiane Fux'tan daha fazla gönderi Tüm içeriği tıp gazetecileri tarafından kontrol edilir.

Modern antidepresanlar pek çok depresif insan için bir nimettir. Ancak ne yazık ki ilaçlar her hastada iyi sonuç vermemektedir. Genetik bir analiz, onları daha kesin bir şekilde dozlamaya yardımcı olabilir.

İlaçlar düzgün çalışmadığında, nedeni hastanın genlerinde olabilir. Bu aynı zamanda serotonin geri alım inhibitörlerinden (SSRI) biri olan esitalopram gibi modern antidepresanlar için de geçerlidir.

Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü'nden bilim adamları, CYP2C19 geninin özel varyantlarının ilaçların etkisini etkilediğini buldular. Çünkü gen, vücutta esitalopram'ı parçalayan bir enzimin planını sağlar.

Gen varyantları aktif maddelerin parçalanmasını etkiler

Genin belirli varyantlarına sahip kişiler, normalden daha fazla miktarda enzim üretirler. Sonuç olarak, antidepresan madde vücudunuzda çok hızlı parçalanır ve çalışamaz.

Diğer genetik varyantlar ise, görünüşe göre, enzim üretiminin azalmasına neden olur. Bu durumda aktif maddenin seviyesi hastalarda çok yüksektir, bu nedenle ciddi yan etkilerden muzdariptirler. Bunlar mide bulantısı ve ishal, uykusuzluk ve cinsel işlev bozukluğunu içerir.

Bu genetik varyantlar nadir değildir: çalışma lideri Prof. Magnus Ingelman-Sundberg liderliğindeki ekip tarafından incelenen 2000'den fazla çalışma katılımcısının en az üçte birinde essitalopramın aktif bileşen düzeyi çok yüksek veya çok düşüktü.

Daha hassas dozlama

Ingelman-Sundberg, "CYP2C19 genini yazarak, esitalopram daha kesin bir şekilde dozlanabilir ve böylece daha iyi bir antidepresan etki elde edilebilir" diyor. Doz aşımına bağlı yan etkiler de önlenebilir. CYP2C19, diğer SSRI'ların metabolizmasında da merkezi bir rol oynadığından, böyle bir prosedür, başka ilaçlar reçete edilirken de faydalı olabilir.

SSRI'lar böyle çalışır

SSRI'lar, 1980'lerden beri depresyon tedavisinde bir fikstür olmuştur. Aktif maddeler beyindeki serotonin seviyesini arttırır. Serotonin, diğer şeylerin yanı sıra sinir hücreleri arasındaki iletişim için kullanılan bir haberci maddedir. Beyinde ruh halini yükseltici, kaygı giderici ve harekete geçirici bir etkiye sahiptir. İyileşmesi yavaşlarsa beyinde birikir.

Etiketler:  laboratuvar değerleri önleme palyatif tıp 

Ilginç Haberler

add